ZEVK SARAYI

Chapter 50: 6



Toprak yılanı, arenayı tamamen kuşatmış ve hareket alanını sınırlandırmıştı. Ancak Aquilara, yılanın dikkatini dağıtmaya devam ediyordu. Bu sırada Robert, Tina'ya doğru bir işaret yaptı. "Tina, zamanı geldi! Taş Muhafız'ın savunmasını delmek için saldır!"

Tina, elindeki silahı havaya kaldırdı. Etrafındaki alevler hızla yükseliyor ve arenayı bir sıcaklık dalgasıyla dolduruyordu. "Tam zamanı," diye mırıldandı. Alevler, bir girdap gibi silahına odaklandı. Sonunda, Tina tüm gücünü toplayarak saldırıya geçti. Alevlerin yoğunluğu, Taş Muhafız'ın savunmasını test ederken, arenayı tamamen saran bir patlama sesi duyuldu.

Savaş, tüm karmaşıklığı ve stratejik hamleleriyle devam ediyordu. Her iki takım da sınırlarını zorluyor, mücadelede üstünlük kurmaya çalışıyordu. Arenadaki bu çarpışma, yalnızca bir fiziksel güç savaşı değil, aynı zamanda irade ve zekânın bir sınavıydı.

Arenada mücadele tam anlamıyla kaosa dönüşmüştü. Her iki takım da tüm strateji ve güçlerini sergilerken, tribünlerden yükselen tezahüratlar ve şaşkınlık dolu sesler arenayı inletti. Kızıl Dostlar, beklenenden çok daha iyi bir performans sergiliyor, izleyiciler ise İntikam Kuzgunları gibi güçlü bir takım karşısında bu kadar direnç göstermelerine hayranlıkla bakıyordu.

Tina, tüm enerjisini toplayarak alevlerini öndeki Taş Muhafıza yönlendirdi. Ancak tam saldırıyı gerçekleştirecekken, kendi Norenda'sı aniden belirdi. Kırmızı, minik bir böcek şeklindeki Norenda, sahada Tina'nın hemen önünde parlayarak ortaya çıktı. Norenda, Tina'nın enerjisine bir uyum sağladı ve alevlerin gücünü artıracak şekilde harekete geçti. Tina'nın etrafındaki alevler, bu küçük Norenda'nın enerjisiyle daha yoğun ve kontrol edilebilir hale geldi.

Alevler, büyük bir güçle Taş Muhafıza doğru ilerlerken, İntikam Kuzgunları takımından kanatlı bir varlık, hızla kanat çırparak alevlerin yönünü dağıtmak için harekete geçti. Kanatlarının yarattığı rüzgar, alevlerin yönünü saptırmayı başardı. Aynı anda, arkadaki başka bir İntikam Kuzgunları üyesi büyüyle bir engel oluşturarak alevlerin etkisini azaltmaya çalışıyordu. Ancak Tina ve Norenda'sının enerjisi, bu engelleri zorlamaya devam etti.

Tersan, durumu analiz ettikten sonra güçlü bir karar aldı. "Demir bedene geçiyorum!" diye ekibe bağırdı. "Bu sırada hareket edemeyeceğim, dikkatli olun!" diye uyardı. Bu karar, Tersan'ın tüm savunma kapasitesini artıracak, ancak kısa bir süreliğine hareketsiz kalmasına neden olacaktı. Devasa bedeni, yavaşça bir metalik forma dönüşmeye başladı. Kasları ve derisi yerini parlayan, sert bir demir tabakasına bırakırken, Tersan bir süreliğine tamamen sabit kaldı. Ancak artık, Taş Muhafızların saldırılarına karşı daha dayanıklı bir hale gelmişti.

Bu sırada, Taş Muhafızlardan biri elindeki demir tokmağı alevler içindeyken bir kez daha kaldırdı. Tina'nın saldırısına rağmen hareket etmeye devam ediyor ve tokmağıyla kalkan savunmasını delmeye çalışıyordu. Diğer Taş Muhafız'ın toprak yılanı, arenanın etrafında kıvrılarak tehditkâr bir şekilde ilerliyordu. Ancak tam bu anda, Robert'in Norenda'sı Aquilara, müthiş bir ivmeyle havaya yükseldi. Parlayan beyaz tüyleri ve keskin gözleriyle hedefe kilitlenmişti. Gagasından çıkardığı gümüş sivri silah, jet hızıyla toprak yılanının gövdesine saplandı. Yılan, bu ani saldırının etkisiyle sarsıldı ve hareketleri yavaşladı. Seyirciler, Kızıl Dostlar'ın bu saldırısıyla şaşkına dönmüştü.

Govma, bu kaos sırasında sessizce sahada hareket ediyordu. Küçük boyu ve sinsi hareketleri sayesinde gözlerden kaçıyordu. Hedeflerini dikkatle incelerken, bir an için Robert'le göz göze geldi. Aralarında sessiz bir anlaşma gerçekleşmiş gibi, Govma harekete geçti. Elleriyle bıçaklarını sıkarak hızlı ve ölümcül bir saldırı için doğru anı bekliyordu.

Sinf, sahada diğer takım arkadaşlarını desteklemek için fırsat kolluyordu. Elindeki şişesiyle arenaya sis yayma planı vardı, ancak yakın temasın yoğunluğu nedeniyle bu anı beklemek zorundaydı. Şimdilik, şifa yeteneklerini kullanarak ekibin ayakta kalmasını sağlıyordu. Tersan'ın üzerindeki baskıyı hafifletmek için ona odaklanmış, küçük ama etkili büyülerle onun dayanıklılığını artırıyordu.

Bu sırada Normah, kısa bir süre için savunma hattından ayrılarak geri çekildi. Hızla kendi Norenda'sını çağırdı. Bu Norenda, her türlü nesne ya da varlığı fırlatabilen bir mekanizmaya sahipti. Yuvarlak ve devasa bir mancınık gibi görünen bu Norenda, güçlü bir saldırı kapasitesine sahipti. Karnah, Normah'ın yanına geldi ve kendi Norenda'sını çağırdı. Karnah'ın Norenda'sı, taştan yapılmış bir top şeklindeydi. Hareket eden bir kayayı andıran bu yaratık, dayanıklı yapısıyla güçlü bir saldırı için mükemmel bir seçimdi.

Normah, Karnah'a döndü ve hızlıca planını anlattı. "Yaratığınla işimiz olacak. Bu taştan yaratığı yukarıdaki kanatlılardan birine fırlatacağız. Hazır ol!" Karnah başını salladı ve yaratığını Normah'ın Norenda'sına doğru yönlendirdi. Yaratık, mancınığın içine yerleşirken Normah dikkatle yukarıdaki kanatlı varlıklardan birine nişan aldı.

Bu sırada, Bellero, nişan aldığı minik kanatlı varlığa odaklanmıştı. Mekanik kanatlarını açarak, küçük silahlarını aktif hale getirdi. "Bu küçük yaratığı etkisiz hale getireceğim!" diye mırıldandı ve mermilerini hızla minik varlığa doğru ateşledi. Ancak minik kuş, inanılmaz bir çeviklikle saldırılardan sıyrılıyordu.

Minik kuş, Bellero'yu kendi bölgesinden uzaklaştırmayı başardı ve hemen ardından kendi Norenda'sını çağırdı. Yuvarlak bir disk şeklindeki bu Norenda, hapis etme özelliğine sahipti. Disk, hızla Bellero'ya doğru ilerledi ve onun hareketlerini kısıtlamaya çalıştı. Bellero, bu tehdidi fark ederek hızla manevra yaptı ve karşı hamle olarak kendi Norenda'sını çağırdı. Bellero'nun Norenda'sı, mekanik bir örümcek şeklindeydi. Bu yaratık, Bellero'nun kontrolünde hızla harekete geçti ve disk Norenda'ya doğru ilerledi.

Arenada işler giderek daha karmaşık hale geliyordu. Normah ve Karnah, yukarıdaki kanatlı hedefe doğru saldırılarını gerçekleştirdiler. Taştan yaratık, fırlatıldıktan sonra devasa bir hızla havada ilerledi ve hedefi tam isabetle vurdu. Kanatlı varlık, bu saldırının etkisiyle sarsıldı ve denge kaybı yaşadı.

Bu sırada, Robert, arenadaki tüm hareketleri dikkatle izliyor ve hızlıca planlarını uygulamaya çalışıyordu. Aquilara, hala toprak yılanıyla mücadele ediyor, ama yılanın hareketlerini önemli ölçüde sınırlandırmıştı. "Sıradaki hamle çok önemli," diye düşündü Robert. Gözlerini Tina'ya çevirdi ve ona güven dolu bir bakış attı. Tina, alevlerini toparlayarak bir kez daha saldırıya hazırlanıyordu.

Tina, kırmızı böcek şeklindeki Norenda'sıyla tamamen uyum sağlamıştı. Alevlerini bir kez daha yoğunlaştırdı ve Taş Muhafızlardan birine doğru güçlü bir saldırı gerçekleştirdi. Alevlerin sıcaklığı, zemini dahi kavuruyor, savunmaların zorlandığını hissettiriyordu.

Arenadaki mücadele tüm hızıyla devam ederken, tribünlerdeki seyirciler büyülenmiş bir şekilde bu çarpışmayı izliyordu. Kızıl Dostlar, beklenenden çok daha zorlu bir direnç sergiliyor ve İntikam Kuzgunları gibi güçlü bir takım karşısında pes etmemekte kararlı görünüyordu. Ancak savaşın sonucu, halen belirsizdi. Her iki takımın da kaderi, bir sonraki hamlelerine bağlıydı.

Arenadaki kaos giderek artıyordu. Kızıl Dostlar ekibi, stratejik ve bireysel çabalarıyla İntikam Kuzgunları'nın güçlü savunmasını delmek için olağanüstü bir mücadele veriyordu. Her hamle bir diğerine bağlıydı ve her takım üyesi, sahadaki dengeleri değiştirebilecek kadar önemli bir rol üstleniyordu.

Uhura, asasını sıkıca kavramış, rakip takımın ruh enerjisine saldırmak için bir plan yapıyordu. Asasından çıkan kancalar, rakibin ruhuna doğru sinsice uzanıyordu. Ancak İntikam Kuzgunları'nın zihin kontrol büyücüsü, bu hamleye karşılık vermekte gecikmedi. Elleriyle karmaşık semboller çizerken, Uhura'nın ruh saldırısını engellemek için zihinsel bir duvar oluşturdu. Uhura, dişlerini sıkarak tüm konsantrasyonunu bu engeli aşmaya verdi. "Pes etmeyeceğim," diye mırıldandı. Ancak büyücünün oluşturduğu direnç, ilerlemeyi zorlaştırıyordu. İkisi arasında zihin gücüne dayalı bir savaş başlamıştı.

Bu sırada, Karnah'ın Norenda'sı tarafından vurulan kanatlı varlık, sarsıcı darbeyle kontrolünü kaybetti. Taştan yaratığın mükemmel isabeti, havada bir dengesizlik yaratarak kanatlı varlığı yüzeye doğru düşürdü. Varlık, sendeleyerek yere doğru alçaldı ve orada hareketsiz kaldı. Bu, Kızıl Dostlar için bir fırsattı.

Robert, bu anı kaçırmadı. Elindeki asayı kaldırdı ve asadan çıkan kızıl bir büyü yolu, yerde kalan kanatlı varlığa doğru hızla ilerledi. Büyü, hedefe ulaştığında onu tamamen etkisiz hale getirdi. Bu, İntikam Kuzgunları'ndan saf dışı kalan ilk üyeydi. Seyirciler arasında şaşkınlık ve uğultular yükseldi. "Bu çocuklar gerçekten güçlü!" diye bağıran bazı izleyiciler, Kızıl Dostlar'a olan ilgilerini artırmıştı.

Robert'in bu başarısı, takımın moralini yükseltti. Ancak savaş hâlâ bitmekten çok uzaktı. Karnah, arenanın etrafındaki büyük siyah sütunlardan birine odaklandı. Bu sütun, dekoratif bir yapı gibi görünse de, arenanın dinamiklerini değiştirmek için kullanılabilecek kadar büyüktü. Karnah, tüm kontrol gücünü kullanarak sütunu yerinden sökmeye çalışıyordu. Yüzü terle kaplanmış, elleri havada titriyordu. "Hadi! Hadi!" diye bağırarak tüm gücünü odakladı.

Bu esnada, Sinf, Tersan'a yaptığı destek büyülerini durdurdu ve hızla Karnah'a doğru yöneldi. Elindeki şişeden çıkan yeşil sıvı, Karnah'ın üzerine doğru püskürdü. Bu sıvı, Karnah'ın kontrol gücünü artıran bir enerji barındırıyordu. Sütun, yavaşça yerinden hareket etmeye başladı. Ancak tam bu sırada, İntikam Kuzgunları'nın ayakları yere basan kanatlı varlıklarından biri durumu fark etti ve sütunun bir ucunu tuttu. İki taraf arasında bir kontrol savaşı başladı. Karnah ve rakip kanatlı varlık, devasa sütun üzerinde güçlerini yarıştırıyordu.

Yukarıda ise Vingyu, kanatlarını hızla çırparak yükseldi ve Karnah'ın mücadele ettiği kanatlı varlığın dikkatini dağıtmaya çalıştı. Vingyu'nun kanatlarından yayılan enerji dalgaları, rakibin odağını bir anlığına bozdu. Bu kritik anda, sütun tamamen havaya kalktı. Karnah'ın çabaları ve Vingyu'nun yardımıyla, sütun devasa bir hızla havalandı ve toprak yılanının gövdesine doğru indi. Aynı anda, Robert'in Norenda'sı Aquilara, yılanın diğer ucundan bir saldırı gerçekleştirdi.

Sütunun ve Aquilara'nın eş zamanlı saldırısı, arenada sarsıcı bir patlama yarattı. Toprak yılanının gövdesi parçalandı ve zeminden kan gibi koyu bir sıvı akmaya başladı. Muhafız, bu saldırıya öfkeli bir şekilde haykırdı ve devasa tokmağını Tersan'a doğru savurdu. Tersan, demir bedenindeyken dahi bu saldırının şiddetine karşı koyamadı ve savrularak yere düştü. Yerden kalkmaya çalışırken, muhafızın bir sonraki saldırısı için hazırlık yaptığını görebiliyordu.

Bu sırada, Govma, kaotik ortamın avantajını kullanarak muhafızın arkasına sinsice yaklaştı. Tava şeklindeki yassı Norenda'sını çağırdı ve ani bir saldırı gerçekleştirdi. Norenda, muhafızın zırhına tüm gücüyle vurdu. Saldırı o kadar ani ve güçlüydü ki, muhafız geriye doğru tökezledi ve bir anlığına hareketsiz kaldı. Bu fırsat, Kızıl Dostlar için bir başka zafer anlamına gelebilirdi. Ancak muhafızın arkasındaki kanatlı varlıklar, bu saldırıya karşılık vermekte geç kaldı.

Tam bu sırada, İntikam Kuzgunları'nın asimetrik varlığı, beklenmedik bir hamleyle sahneye çıktı. Vücudundan yayılan bir enerji dalgası, Govma'yı hedef aldı. Enerji dalgasının kuvveti, Govma'yı hızla geriye fırlattı. Govma, arenanın bir köşesine çarparak yere yığıldı ve hareket edemez hale geldi. Govma saf dışı kalmıştı. Ancak onun saldırısı, muhafızı etkisiz hale getirerek önemli bir başarı sağlamıştı.

Bu sırada, Bellero, minik kuş Norenda'sını nişanlamaya devam ediyordu. Ancak rakibinin hapis eden disk Norenda'sına hapsedilmişti. Bellero'nun mekanik örümcek şeklindeki Norenda'sı, durumu tersine çevirmek için hızlı bir şekilde devreye girdi. Örümcek, diskin etrafında hızla hareket ederek hapis büyüsünü çözmeye çalışıyordu.

Normah, sahadaki kaosu kontrol etmeye çalışıyordu. "Takım, herkes pozisyonunu korusun! Daha bitmedi!" diye bağırdı. Normah, gözlerini muhafıza çevirdi. Tersan'a yardım etmek için ileri doğru hareket etti. "Tersan, dayan! Hemen oradayım!" diye seslendi. Ancak gözleri bir yandan Karnah'ın kontrol ettiği sütuna takılmıştı. Arenanın her köşesinde farklı bir savaş yaşanıyordu ve Normah, tüm bu hareketleri koordine etmeye çalışıyordu.

Arenadaki savaş giderek daha da şiddetli hale geliyordu. Her iki takım da kayıplar vermişti, ancak mücadele hâlâ bitmemişti. Kızıl Dostlar ekibi, İntikam Kuzgunları gibi zorlu bir rakibe karşı strateji ve dayanıklılıkla direnmeye devam ediyordu. Ancak bu mücadelede kazananın kim olacağı hâlâ belirsizdi. Her hamle, her saldırı, savaşın sonucunu değiştirebilecek kadar kritikti.

Normah, güçlü sesiyle ekibine emirler yağdırmaya devam etti. "Karnah, yeniden hedefe odaklan! Norendanı bir kez daha kullan ve fırsatı kaçırma!" diye bağırdı. Karnah, tereddüt etmeden Norendasını bir kez daha hazırlamaya başladı. Taş yaratık, zeminde yuvarlanarak hız kazandı ve havadaki bir başka kanatlı varlığa doğru hızla ilerledi. Taş Norenda, güçlü bir isabetle hedefe ulaştı ve kanatlı varlık, kontrolünü kaybederek arenanın yüzeyine düştü.

Bu sırada Uhura, Norendasını ileri doğru göndererek manipülasyona başlama planını devreye soktu. Yuvarlak cep saatine benzeyen Norendası, mor gözleriyle etrafına yayılan enerjilerle odaklanmıştı. Uhura, zihnini tamamen Norendasına bağlayarak asimetrik varlığı manipüle etmeye çalışıyordu. Ancak asimetrik varlık, Uhura'nın saldırısını hissetmişti. Enerji dalgalarını daha da yoğunlaştırarak bu manipülasyonu kırmaya çalışıyordu.

Vingyu, bu durumu fark etti ve hızla havalanarak rüzgar kanat oluşturdu. Rüzgar kanatları, enerji dalgalarının etkisini engellemek ve Uhura'nın manipülasyonunu desteklemek için çalışıyordu. Vingyu'nun kanatlarından yayılan güçlü rüzgarlar, asimetrik varlığın odağını bozarak Uhura'nın daha fazla ilerlemesine olanak tanıdı.

Tam bu sırada, Robert devreye girdi. "O bende!" diye bağırdı. Asasını kaldırarak enerjiyi engelleyecek bir hat oluşturmaya başladı. Asasından çıkan kızıl bir enerji, asimetrik varlığa doğru ilerledi ve onun enerji dalgalarını kısmen durdurmayı başardı. Bu, Uhura'ya bir anlık fırsat verdi. Norendası, asimetrik varlığın zihinsel kalkanını delerek onun dikkatini başka bir yöne çekmeye başladı.

Taş Norenda, bir kez daha müthiş bir isabetle havadaki başka bir kanatlıya çarptı. Bu saldırı, kanatlı varlığın kontrolünü tamamen kaybetmesine neden oldu ve yerde hareketsiz bir şekilde kalmasına yol açtı. İntikam Kuzgunları, bir üyesini daha kaybetmişti. Yerdeki kanatlıya müdahale edecek pozisyonda kimse yoktu, çünkü tüm takım başka hedeflere odaklanmıştı.

Tersan, bu durumu fark etti. Demir bedeniyle ayağa kalktı ve yere düşen etkisiz dev muhafıza bir süre baktı. Ancak görüş açısına bir başka detay girdi: yerdeki kuş. Minik kuş Norenda, arenada hâlâ tehdit oluşturabilecek bir konumdaydı. Ancak Tersan ile kuş arasındaki mesafe oldukça fazlaydı. "Buna son vermeliyim," diye düşündü.

Tersan, kararlı bir şekilde kendi Norendasını çağırmaya başladı. Kısa bir süre sonra, ortasında mavi dev kanat bulunan iki metre boyundaki dev kurt Norendası Verekuha, sahaya indi. Verekuha'nın görünmesiyle tribünlerden şaşkınlık dolu sesler yükseldi. "Bu şey inanılmaz!" diye bağıran seyirciler, Kızıl Dostlar'ın bu hamlesi karşısında hayrete düşmüştü. İntikam Kuzgunları'nın üyeleri bile bu devasa Norenda karşısında bir anlığına irkilmişti. Verekuha, göz kamaştırıcı bir şekilde sahada yerini aldı.

Tersan, hızla kurt Norendasının sırtına atladı. Verekuha, havaya zıpladı ve güçlü kanatlarıyla uçmaya başladı. Yerdeki kuş Norenda'ya doğru hızla ilerliyordu. Verekuha, etrafına yayılan tehditkâr bir enerjiyle haykırdı. Bu haykırış, yalnızca seyirciler üzerinde değil, sahadaki tüm varlıklar üzerinde bir korku etkisi yaratmıştı. İntikam Kuzgunları'nın üyeleri, haykırışın etkisiyle irkildi. Tüyleri diken diken olmuş, bu devasa Norenda'nın gücünden ürkmüşlerdi.

Verekuha, minik kuş Norenda'ya yaklaştı. Keskin pençelerini hedefe kilitledi ve havadaki kuş Norenda'ya müthiş bir hızla saldırdı. Pençesi, hedefi tam isabetle yakaladı ve kuş Norenda'yı doğrudan saf dışı bıraktı. Arenada bir kez daha Kızıl Dostlar lehine bir zafer kazanılmıştı. Tribünlerden yükselen tezahüratlar, arenayı doldurdu. Seyirciler, Kızıl Dostlar'ın bu performansına hayran kalmıştı.

Tersan ve Verekuha, havada bir daire çizerek arenanın merkezine döndüler. Ancak savaş hâlâ devam ediyordu. İntikam Kuzgunları'nın kalan üyeleri, bu kayıplara rağmen hâlâ güçlü bir şekilde mücadele ediyordu. Özellikle asimetrik varlık, sahadaki en büyük tehdit olarak duruyordu.

Normah, bu durumu fark ederek ekibine bir kez daha bağırdı: "Bu savaşı bitirebiliriz! Herkes pozisyonuna dönsün ve birlikte hareket edelim!" diye emretti. Normah, sahada koordinasyonu sağlamak için hızlıca hareket etti. Elindeki kalkanı kaldırarak kalan üyeleri koruma pozisyonuna geçti.

Karnah, hâlâ sütunları kontrol etmek için mücadele ediyordu. Eforu yüzünden okunuyor, ancak bu hamlenin savaşı değiştirebileceğini biliyordu. Normah, Karnah'a bir destek büyüsü göndermek için hazırlığa başladı. Bu sırada Robert, asimetrik varlığa odaklanmıştı ve yeni bir plan üzerinde çalışıyordu.

Arenada her geçen saniye, savaşın sonucunu değiştirebilecek kritik bir an yaratıyordu. Kızıl Dostlar, her üyelerinin bireysel çabaları ve takım çalışmasıyla savaşı lehlerine çevirmeye devam ediyordu. Ancak İntikam Kuzgunları'nın direnci, savaşın hâlâ tamamlanmadığını hatırlatıyordu. Savaş, her an daha karmaşık hale geliyor ve her iki taraf için de zafer ya da yenilgiye bir adım daha yaklaşıyordu.

Arenada zafer için verilen mücadele artık son aşamalarına gelmişti. Kızıl Dostlar, üstünlüğü ele geçirmiş, savaşın son darbelerini vurmak için güçlerini birleştirmişti. Ancak karşılarındaki asimetrik varlık, hâlâ savaşın dengesini bozabilecek güce sahipti. Ekip, bu tehdidi ortadan kaldırmak için bir plan yapmak zorundaydı.

Normah, güçlü ve kararlı bir sesle ekibine seslendi: "Herkes bir araya! Bu son hamle olacak. Eğer bunu başarabilirsek, savaşı kazanırız!" Ekibin tamamı hızlıca Normah'ın etrafında toplandı. Yorgunluk yüzlerinden okunuyordu, ancak kimse pes etme belirtisi göstermiyordu.

Robert, gözlerini asimetrik varlığa dikmişti. "Bu şey, kalan tek tehdit. Onu etkisiz hale getirmek için hepimiz birlikte hareket etmeliyiz," dedi. Elindeki asayı sıkarak, son planını zihninde netleştirdi. "Uhura, Norenda'n Neel'i öne gönder. Onun dikkatini dağıtacağız. Tina, senin Norenda'n Neel'in arkasına saklanacak ve saldırı için doğru anı bekleyecek."

Uhura, başını salladı ve mor gözleri parlamaya başladı. Norenda'sı Neel, bir kez daha havada belirdi. Yuvarlak cep saatine benzeyen bu varlık, mor gözünden yayılan güçlü enerjilerle arenada dikkat çekiyordu. Tina, kendi Norenda'sı olan kırmızı minik böceği Neel'in arkasına doğru yönlendirdi. Böcek, Neel'in arkasına saklanarak asimetrik varlığa karşı saldırı için hazırlanıyordu.

Normah, elindeki fırlatıcıyı bir kez daha hazır hale getirdi. "Karnah, Norenda'nı buraya yerleştir. Bu, son hamle olacak!" dedi. Karnah, ağır nefeslerle taş Norenda'sını fırlatıcıya yerleştirdi. Taş Norenda, fırlatıcının içinde sabitlenirken, Normah dikkatle hedef alıyordu. "Bu kez tam isabet olacak," diye mırıldandı.

Bu sırada, Sinf, planın gizliliğini korumak için son hamlesini yaptı. Elindeki şişeyi kaldırarak, arenaya yoğun bir sis duvarı yaydı. Sis, kısa sürede tüm alanı kapladı ve Kızıl Dostlar'ın planlarını rakiplerinden gizlemeye yaradı. Bu hareket, ekip için kritik bir avantaj sağladı. Sinf, plan tamamlanana kadar sisin içinde kalıp şifa büyüleriyle ekibi desteklemeye devam ediyordu.

Robert'in Norenda'sı Aquilara, arenanın tepesine çıkmış ve orada turlar atmaya başlamıştı. Yüksekten tüm alanı tarıyor, Robert'e stratejik bir gözlem avantajı sağlıyordu. Aquilara'nın varlığı, hem Kızıl Dostlar'a moral hem de sahada bir tehdit unsuru yaratıyordu. Tersan, komut bekliyordu. Verekuha, yere sağlam bir şekilde basmış, Tersan'ın saldırı talimatını bekliyordu. "Sadece söyle, Robert. Verekuha hazır!"

Ancak o sırada, Bellero, rakip kanatlılardan birinin gümüş ağına yakalanmış ve etkisiz hale getirilmişti. Mekanik bedenindeki hareketler yavaşlamış, arenanın köşesinde hareketsiz kalmıştı. Kızıl Dostlar, bir üyelerini kaybetmiş olsa da, planlarını bozmadılar. Bellero'nun feda edilişi, savaşın diğer noktalarında kazanç sağlamak için gerekli bir hamleydi.

Sis duvarı altında, Kızıl Dostlar'ın planları ilerlerken, İntikam Kuzgunları'nın üyeleri birer birer saf dışı kalmaya başlamıştı. Uhura'nın Norenda'sı Neel, mor enerjilerle asimetrik varlığı manipüle ederken, Tina'nın minik böceği saldırı için gizlendiği yerden doğru anı bekliyordu. Normah, taş Norenda'yı fırlatmak için hazırdı. "Karnah, dikkatle odaklan. Bu, son hamle olacak!" diye uyardı.

Asimetrik varlık, enerjilerini yayarak Kızıl Dostlar'ın planını bozmak için çabalıyordu. Ancak bu kez, karşısında birleşmiş bir ekip vardı. Vingyu, rüzgar kanatlarını çırparak asimetrik varlığın enerji dalgalarını dağıtmaya çalışıyordu. Robert, bu fırsatı kullanarak asasından çıkan kızıl bir enerjiyle bir engelleme hattı oluşturdu. "Onu yavaşlatmamız gerekiyor! Devam edin!" diye bağırdı.

Tam o anda, taş Norenda, Normah'ın fırlatıcısından müthiş bir hızla fırlatıldı. Arenanın içinde döne döne ilerleyen taş Norenda, hedefini bulmak üzereydi. Bu sırada, Tina'nın böcek Norenda'sı, Neel'in arkasından çıkarak asimetrik varlığa doğru saldırdı. Minik böcek, asimetrik varlığın zayıf bir noktasını hedef aldı ve enerjisini doğrudan onun üzerine boşalttı. Asimetrik varlık, bu ani saldırının etkisiyle sendeledi.

Taş Norenda, tam bu sırada hedefine ulaştı ve asimetrik varlığa müthiş bir darbe indirdi. Varlık, darbenin şiddetiyle geri savruldu ve arenanın zeminine sert bir şekilde çarptı. Asimetrik varlık artık etkisiz hale getirilmişti. Tribünlerden yükselen bir uğultu ve şaşkınlık dolu sesler, Kızıl Dostlar'ın zaferini müjdeliyordu.

Artık arenada sadece büyük kanatlı bir varlık kalmıştı. Bu, İntikam Kuzgunları'nın son ve en güçlü üyesiydi. Ancak takımının geri kalanı saf dışı kaldığından, büyük kanatlı varlık bile bu savaşı kazanmak için yeterli gücü bulamayacaktı.

Robert, asasını kaldırarak ekibine seslendi: "Son darbeyi vurmak için hazır olun. Hep birlikte hareket edeceğiz ve bu savaşı bitireceğiz!" Tersan, Verekuha'nın üzerine atladı ve büyük kanatlı varlığa doğru ilerlemeye başladı. Normah, bir kez daha fırlatıcısını hazırlarken, diğer üyeler de pozisyonlarını aldı.

Kızıl Dostlar, artık zaferin bir adım uzağındaydı. Arenada yankılanan tezahüratlar arasında, ekip, birlik ve stratejiyle savaşı sonlandırmak için son hamlelerini yapmaya hazırlanıyordu. Zafer, artık çok yakındı.


Tip: You can use left, right, A and D keyboard keys to browse between chapters.